En çok satan kitaplardan "Güçlü Adamlar: Mussolini'den Günümüze" adlı kitabın yazarı ve tarihçi Ruth Ben-Ghiat yazdığı makalede, New York'taki ilerici politikacı Zohran Mamdani'nin kampanyasını, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun siyaset tarzıyla karşılaştırarak ele aldı. Yazı, her iki ismin de "yenilikçi ve hümanist" kampanya stilleriyle dikkat çektiğini vurguluyor.
İşte Ruth Ben-Ghiat'ın 24 Ekim 2025 tarihli makalesinde öne çıkan başlıklar:
İmamoğlu'nun "Radikal Sevgi" Stratejisi Otokratlara Karşı Ulusötesi Bir Model
Ben-Ghiat, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 2019'daki kampanya modelini, New York'taki siyasi başarılara ilham veren "insancıl bir siyaset" örneği olarak gösterdi. Makalede, İmamoğlu'nun "dayanışma, adalet ve sevgiye" dayalı yönetim anlayışının Türkiye'de ve uluslararası alanda karşılık bulduğu belirtildi.
Ruth Ben-Ghiat imzalı "Mamdani ve Ulusötesi Siyaset" başlıklı analizde, New York'taki yerel seçimleri kazanan Zohran Mamdani'nin başarısı ile Ekrem İmamoğlu'nun 2019'daki İstanbul zaferi arasında güçlü bir bağ kuruldu. Makaleye göre İmamoğlu, 2019'daki belediye başkanlığı kampanyasını "ulaşım ve sosyal hizmetleri iyileştirme, kent yoksulluğunu hafifletme ve yönetime daha fazla şeffaflık getirme" üzerine kurdu.
"Radikal Sevgi" ve Somut Siyaset
Yazıda, İmamoğlu'nu asıl öne çıkaranın, kalp logosuyla tamamlanan "Radikal Sevgi" kampanya stratejisi olduğu vurgulandı. Bu stratejinin, "Erdoğan'ın AKP destekçilerinden de oy almasını sağladığı" belirtildi.
Ben-Ghiat, İmamoğlu'nun "somutlaşmış bir siyaset" (embodied politics) uyguladığını belirterek, "İstanbul'u dolaştı; parklarda, camilerde ve kafelerde ideolojisi ne olursa olsun insanlarla doğrudan ilişki kurmak için onlara sarıldı" ifadelerini kullandı. Yazar, bu yaklaşımın altı yıl sonra Mamdani tarafından New York'ta tekrarlandığını belirtti.
"Her Şey Çok Güzel Olacak" Sloganı ve Seçim Süreci
Makalede, Türkiye'nin 2016'daki darbe girişiminin ardından "genişletilmiş bir hükümet baskısı" altında olduğu bir dönemde dahi İmamoğlu'nun odağını kendi gündeminde tuttuğu ifade edildi. "Her şey çok güzel olacak" gibi "iyimser ve ileriye dönük" sloganlar kullanarak ülke için "farklı ve umutlu bir vizyon" ilettiği kaydedildi. İmamoğlu'nun 2014'teki sürpriz zaferinin ardından "Erdoğan kontrolündeki Seçim Kurulu'nun 'usulsüzlük' nedeniyle seçimi tekrarlattığı, ancak geleceğin belediye başkanının oylarını daha da artırdığı" hatırlatıldı.
Makaledeki "Tutuklanma" İddiası
Yazıda, ilerleyen yıllarda İmamoğlu'nun popülaritesi arttıkça "Erdoğan'ın iktidarı kaybetme korkusunun da büyüdüğü" öne sürüldü. Ben-Ghiat, "Mart ayında Erdoğan, 2028 cumhurbaşkanlığı yarışının dışında tutmak için onu yolsuzluk ve kamu görevini kötüye kullanma suçlamalarıyla tutuklattı" iddiasına yer verdi.
Makale, İmamoğlu'nun "dayanışma, topluluk, adalet ve sevginin bir uzantısı olarak gördüğü yönetim anlayışının Türkiye'de karşılık bulduğu için" hapiste olduğu yorumunu yaptı. Yazar, bu vizyonun "ulusötesi bir çekiciliğe" sahip olduğunu ve Zohran Mamdani'nin kampanyasının da bunu gösterdiğini belirterek yazısını sonlandırdı.




Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.