© Basın Gazetesi

Orta Asya ülkelerinden 12 milyar Avro karşılığı ihanet

Orta Asya ülkeleri, AB ile 12 milyar Avroluk yatırım karşılığında GKRY’yi “tek meşru hükümet” olarak tanıdı. KKTC’yi yok sayan anlaşmada Türkiye’nin adadaki varlığı “işgal” olarak nitelendirildi. Emekli Büyükelçi Onur Öymen, “İçimize sindirmemiz kolay değil” dedi.

Doğa Öztürk/Cumhuriyet

Orta Asya ülkelerinin Avrupa Birliği ile imzalanan 12 milyar Avroluk yatırım sözü içeren anlaşma kapsamında adanın tamamında yalnızca Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni (GKRY) “tek meşru hükümet” olarak tanımasını değerlendiren emekli büyükelçi Onur Öymen, “Öyle anlaşılıyor ki bu devletlerin AB ile işbirliğinde bekledikleri bazı menfaatler var. Ancak içimize sindirmemiz kolay değil. Türkiye, tutumunu açık bir şekilde dile getirmeli” dedi. 

Aralarında Türk Devletleri Teşkitalı (TDT) üyelerinin de bulunduğu Orta Asya Türki ülkelerden Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan ve Kırgızistan, Avrupa Birliği (AB) ile imzaladıkları ve 12 milyar Avroluk yatırım sözü aldıkları anlaşma kapsamında, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni tanımayacaklarını beyan etti; Türkiye’nin adadaki varlığını ise ‘işgalci’ olarak tanımladı. Söz konusu ülkeler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 541 ve 550 sayılı kararlarına bağlılıklarını vurgulayarak, adanın tamamında yalnızca Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni (GKRY) “tek meşru hükümet” olarak tanıyacaklarını taahhüt etti. Türkiye’nin adadaki askeri ve siyasi varlığına karşı çıkıldığı vurgulandı. Aynı zamanda, kapalı Maraş bölgesinin Rumlara iade edilmesi gerektiği ifade edilerek, KKTC’ye büyükelçi atanmasının “yasadışı” olduğu belirtildi ve tüm ülkelere KKTC’yi tanımama çağrısında bulunuldu. GKRY’nin “Kıbrıs Cumhuriyeti” olarak bağımsızlığına, egemenliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesi gerektiği vurgulandı. 

‘SİNDİRMEK KOLAY DEĞİL’

Cumhuriyet’e konuya ilişkin değerlendirmede bulunan emekli büyükelçi Onur Öymen, AB’nin Orta Asya ülkeleriyle yapmayı öngördüğü kapsamlı bir işbirliği projesinin bir boyutunun maalesef bu anlaşma olduğunu belirterek, “Söz konusu ülkeler Türkiye’nin KKTC’nin kurulmasıyla ilgili tutumuna çok karşı bir tutum izlemiş oldular. Çok üzüntü verici. Tüm boyutlarıyla değerlendirilmesi gereken, sessiz kalınmaması gereken bir durum. Türkiye, tutumunu açık bir şekilde dile getirmeli. Türkiye’yi bu konularda dışlama, yalnızlaştırma girişimlerini görüyoruz. Bölgede Türkiye haklı olduğu tezleri korumaya devam edip bu tür girişimlere karşı uyanık olmalıdır. Türkiye’nin Orta Asya ülkelerine gerekli uyarıyı yaptığını tahmin ediyorum. Buna rağmen öyle anlaşılıyor ki bu devletlerin AB ile işbirliğinde bekledikleri bazı menfaatler var. Ancak Türkiye’nin yaklaşımları açısından bunları içimize sindirmemiz kolay değil” dedi. 

‘KÖTÜMSER OLMAMAK LÂZIM’

TDT’nin geleceğini ilişkin de konuşan Öymen, “Kötümser olmamak lâzım. TDT, Türkiye’nin uzun zamandır desteklediği bir proje. Türkiye bu ülkelerle işbirliğini geliştirdi, kalkınmalarına katkı sağladı. Her şey AB’den ibaret değil. Bu bölge ile Türkiye de, Rusya da, Çin de ilgileniyor. Türkiye bu ülkelerle tarihi ve kültürel yakınlığını koruyarak ilişkileri güçlendirmeli ve onların atacağı adımlarda da Türkiye’nin menfaatlerini gözetmeye çağırmalı” ifadelerini kullandı.

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER