Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nün (MIT) Nobel ödüllü akademisyeni Prof. Dr. Daron Acemoğlu, Google'ın dijital reklam pazarındaki tekelleşmesi hakkındaki durumu değerlendirdi.
Acemoğlu, "Dijital reklamlar, web'i; Google da dijital reklamları domine ediyor" değerlendirmesinde bulundu. Dijital reklamların Google’ın tekelinde olmasının gazetecilere olan etkisini değerlendiren Acemoğlu, Google'ın 2023 yılında dijital reklamlardan 237 milyar dolar kazandığını vurgulayarak, bağımsız yayıncı ve gazetelerin gelirlerinde ise azalma olduğunu açıkladı. Ünlü ekonomist, "Toplumların güvenilir yerel haber kaynaklarına erişiminin olmadığı bölgeler olan haber çölleri, demokrasiye ve sivil vatandaşlığa bir kez daha zarar veriyor" dedi.
Acemoğlu yazısında Silikon Vadisi'nin dünyadaki en büyük şirketlere ev sahipliği yaptığını da belirtti. Nobel ödüllü ekonomist, 20. yüzyılın önde gelen iki şirketi Standard Oil ve US Steel'in piyasa değerlerinin dönemlerinde 1 milyar dolar civarında olduğunu ve bu değerin bugünün para birimiyle yaklaşık 32 milyar dolar ile eşdeğer olduğunu belirtti. Ancak bugün, Alphabet/Google ve Amazon'un piyasa değerlerinin 2,3 trilyon dolar, Apple'ın 3,6 trilyon doların üzerinde ve Microsoft'unki ise 3 trilyon dolara yakın olduğunu yazdı. Acemoğlu, "Günümüzün teknoloji devlerinin gelirleri de Standard Oil ve US Steel gibi 20. yüzyılın başlarındaki tekellerin gelirlerinin 100 katından fazla" dedi.
TEKELLEŞME VE ŞİRKETLER
Büyük teknoloji firmalarının rakiplerini agresif bir şekilde satın aldığını ve bu şekilde büyüdüklerini belirten Acemoğlu, "Facebook'un Instagram'ı satın alması gibi çok sayıda satın alma, teknoloji devlerinin hızla büyümesine yardımcı olmakla kalmadı. Rekabeti de ortadan kaldırmış olabilirler" dedi.
Acemoğlu, bu kanıtlardan yola çıkarak bu şirketlerin "en azından kısmen ABD ve Avrupa'daki anti-tekel başarısızlığı nedeniyle bu kadar büyüdüğü" değerlendirmesini yaptı.
Acemoğlu, yazısında ABD'deki rekabete aykırı anlaşmalardan ve piyasayı tekeline alan veya tekeline almak isteyen tek taraflı davranışları genel olarak yasaklayan Antitröst (anti-tekel) Yasası’ndan bahsetti. Söz konusu yasanın başarasız olmasının tüketiciler için daha yüksek fiyatlara neden olduğunu ayrıca şirketlere "aşırı siyasî ve sosyal güç" vermesi sebebiyle de "demokrasiye meydan okuma" şansı verdiğini belirtti.
"KABUL ETMEMİZ GEREKEN ŞEY BUDUR"
Acemoğlu, "Teknoloji sektörünün ABD'deki lobi faaliyetlerinde (ilaç sektöründen sonra) ikinci en büyük tedarikçi haline geldiği ve Silikon Vadisi'nin değer ve bakış açılarının maalesef gazetecilik de dahil olmak üzere sosyal hayatımızın her alanına hakim olduğu günümüzde normal olarak kabul etmemiz gereken şey budur" ifadelerini kullandı.
Nobel ödüllü ekonomist, Google'ın reklamcılıktaki tekeline karşı açılan iki önemli "antitröst" davasının webi yeniden şekillendirebileceğini ve bu süre içerisinde antitröst uygulamalarda bir dönüşüm başlatılabileceğini savundu.
"Bağımsız yayıncılar her türlü demokratik pazarın temel taşıdır”
Temel problemin, Google'ın tüm dijital reklamcılık ekosistemindeki ezici üstünlüğü olduğunu aktaran Nobel ödüllü profesör, şu çıkarımları yaptı:
"Bu da şirketin bugün 800 milyar doları aşan ve önümüzdeki birkaç yıl içinde 2,5 trilyon dolara çıkması beklenen bir sektörde aynı anda alıcı, satıcı ve piyasa yapıcı olarak hareket etmesini sağlamaktadır. Google'ın tüm pazar üzerindeki kontrolü, reklam verenlere ve yayıncılara onun şartlarını kabul etmekten başka seçenek bırakmıyor."
Bunun gazetecik sektörü de dahil olmak üzere pek çok sektör için yıkıcı olduğunu ifade eden Acemoğlu, yazısını şöyle sürdürdü:
"Bağımsız yayıncılar her türlü demokratik pazarın temel taşıdır ancak Google tarafından sıkıştırıldıklarında artık ayakta kalamazlar. 2023 yılında Google, AdTech tekelinden 237 milyar dolar elde ederken, bağımsız yayıncıların ve gazetelerin gelirleri azaldı. Sonuç olarak yeni bir olguyla karşı karşıyayız: Toplumların güvenilir yerel haber kaynaklarına erişiminin olmadığı bölgeler olan haber çölleri, demokrasiye ve sivil vatandaşlığa bir kez daha zarar veriyor"
Büyük Teknoloji savunucularının, bu şirketlerin dağılmasının tüketicilere zarar vereceğini, inovasyonu yavaşlatacağını ve ekonomik durgunluğa yol açacağını öne sürdüklerini hatırlatan Acemoğlu, tekellerin genel olarak inovasyon için kötü olduğunu savunarak "AT&T tekeli 1982'de kırılmasaydı, dijital ve ardından gelen İnternet devrimleri gerçekleşmeyebilirdi. Günümüzün Büyük Teknoloji'sinin hakimiyeti neden farklı olsun ki?" sorusunu sordu.
Yorum Yazın
E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişdir.