Sulayıcı Apartmanı davasında 618 yıl hapis istemiyle yargılanan sanık Mahmut Sulayıcı tahliye edildi

Kahramanmaraş'ın Dulkadiroğlu ilçesi Mehmet Akif Mahallesi'nde bulunan Sulayıcı Apartmanı, 6 Şubat 2023'te meydana gelen ilk depremde yıkıldı. Enkaz yığınına dönen binada 24 kişi yaşamını yitirdi, 12 kişi de yaralandı. Soruşturma aşamasında Sulayıcı Apartmanı'nı yaptıran ve aynı zamanda zemin kattaki traktör galerisinin sahibi Mahmut Sulayıcı, 15 Şubat 2023 tarihinde tutuklandı.

Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede sanık Mahmut Sulayıcı hakkında "olası kast ile kasten öldürme" ve "olası kast ile kasten yaralama" suçlarından 618 yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Kahramanmaraş 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 11 Temmuz'da görülen ikinci duruşmada sanık Sulayıcı ve avukatının bilirkişi raporuna itirazı üzerine mahkeme heyeti, dosyanın yeni bir bilirkişiye gönderilmesine karar vermişti. Süreç içerisinde Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'ndeki akademisyenler tarafından hazırlanan bilirkişi raporu mahkemeye iletildi. 

Raporda, statik projede yer alan ve kesildiği öne sürülen kolonun binanın yapım aşamasında yapılmamış olabileceği gibi kesilme ihtimalinin de olduğuna vurgu yapılarak, "Yapının zemin katında statik projede öngörülen SZ22 kolonunun yerinde olmadığı tespit edilmiştir. Burada kolon kesme işlemi olabileceği gibi ilgili kolonun yapının inşaat sürecinde imal edilmemiş olma olasılığı da mevcuttur. Öte yandan ilgili kolon yapının mimari projesinde de bulunmamaktadır. Yapının mevcut projesi analiz edildiğinde birçok önemli eksiklikler bulunmuştur. Bu eksiklikler binanın yıkımına sebebiyet verebilecek düzeydedir. Bununla birlikte önemli bir noktada bulunan SZ22 kolonunun eksik olması yapı taşıyıcı sisteminin daha güvensiz hale gelmesine neden olmuştur" denildi.

TÜM SORUMLULAR 'ASLİ KUSURLU' 

Raporun devamında, binanın çatı katına ruhsatsız ve projesiz olarak ilave kat eklendiği belirtildi. Binanın 2007 Deprem Bölgelerinde Yapılacak Binalar Hakkında Yönetmelikte yer alan esaslara önemli ölçüde uyulmadığına dikkat çekildi. Projedeki kolon, perde ve kiriş detaylarında yetersizlikler olduğu tespit edildi. Bilirkişi raporunda, yapı sahibi, müteahhit, teknik uygulama sorumlusu, fenni mesul, şantiye şefi, statik proje müellifi, belediyenin yapı ruhsatlarında ve proje kontrollerinden sorumlu kişiler ile yapı kontrol birimindeki kişilerin ''asli kusurlu'' olduğu tespit edildi.

618 YIL HAPİS İSTENEN SANIĞA TAHLİYE

Edinilen bilgiye göre, 11 Aralık'ta tarihinde görülen davanın dördüncü duruşmasında mahkeme heyeti, 618 yıl hapis istemiyle yargılanan sanık Mahmut Sulayıcı'nın tutuklu bulunduğu süre ve mevcut delil durumunu göz önüne alarak tahliye edilmesine karar verdi.

Heyet, son bilirkişi raporunda ''asli kusurlu'' olarak tespit edilen yapı sahibi, müteahhit, teknik uygulama sorumlusu, fenni mesul, şantiye şefi, statik proje müellifi, belediyenin yapı ruhsatlarında ve proje kontrollerinden sorumlu kişiler ile yapı kontrol birimindeki kişiler hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.

Bir sonraki duruşma 7 Mart 2025 tarihinde görülecek.

MÜŞTEKİLER VE AVUKATLARINDAN SANIĞIN TAHLİYESİNE TEPKİ

Müşteki avukatları tahliye kararına itiraz etti. Müştekiler ve avukatları, süreci ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Müşteki avukatlarından Kazım Can, şöyle konuştu:

"Soruşturma aşamasına göre Sakarya Uygulamalı Bilimler Üniversitesi'ndeki akademisyenler tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda birçok yeni usulsüzlük ve asli kusur halleri tespit edilmiştir. Davaya yeni kişilerin dahil edilmesine yönelik suç duyurusu yapılmasına karar verildi. 2008 yılında yapılan binanın tüm bu usulsüzlükler nedeniyle yıkılarak 24 insanın ölümüne sebebiyet veren sanığın tahliyesine karar verilmiş olması, mağdur aileler yönünden hayal kırıklığı ile suça ve suçluya karşı cezasızlık algısının doğmasına ve yargı otoritesine karşı güvensizlik algısının doğumuna sebebiyet vermiştir.

Öte yandan. Sulayıcı Apartmanı'nın yapı ruhsatı 2010 yılında çıkarılıyor ancak binanın inşasına 2008 yılında başlanıldı ve yapımı 2010 yılında tamamlandı. Yani önce bina yapılıyor sonra ruhsat alınıyor. Burada resmi belgede sahtecilik söz konusudur. Bu konuda mahkeme bu kişiler hakkında yeniden suç duyurusu yapılmasına da karar verdi."

Binada oğlunu kaybeden, eşi ve 2 çocuğu ile yaralı kurtulan Serdar Kömür ise "Mahkemeye gelen ikinci bilirkişi raporunda da sanık asli kusurlu bulunmasına rağmen tahliye edildi. Bu tahliye ile hayal kırıklığı yaşadık. Adalet istiyoruz" diye tepki gösterdi.