İzmir
19 Ekim, 2025, Pazar
  • DOLAR
    42.01
  • EURO
    49.08
  • ALTIN
    5727.3
  • BIST
    10.209
  • BTC
    106814.09$

Cumhuriyet ve Parlamenter Demokrasi’ye Dönüş

08 Ekim 2025, Çarşamba 10:57
Cumhuriyet ve Parlamenter Demokrasi’ye Dönüş

Ülkemizde 2017 Anayasa Değişikliği Referandumu ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildi. Halk arasındaki söylem ile “Başkanlık” sistemi. Bu yeni sistem hiç zaman kaybetmeden ekonomiden adalete, eğitimden dış politikaya kadar tüm kurumlara zarar verdi. Her şeyin başında kuvvetler ayrılığı son buldu, tüm kurumlar siyasallaştı ve Türkiye Cumhuriyeti hızla parti devleti olma yolunda ilerliyor. Bu durum yapısal bir bunalımdır.

Bu gidişi fark eden Cumhuriyet Halk Partisi, referandum öncesinde de olduğu gibi yeni sisteme muhalefet ederek, Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem çağrısı yapıyor. Özellikle 2023 yılında gerçekleşen ve CHP’nin altılı masa ittifakı ile katıldığı seçimlerde bu yönde bir yol haritası da açıklanmıştı.

Peki parlamenter sistemin güçlendirilmişi-zayıflatılmışı olur mu? Meclisin, bakanları ya da yürütmenin başı olan başbakan veya cumhurbaşkanını denetleyemediği sistem parlamenter sistem olabilir mi? Aynı şekilde parlamenter sistemin olmazsa olmazı muhalefet partisi liderlerinin bazıları ağzı açık ayran budalası gibi iktidar partisinin genel başkanına bakıyorsa parlamenter sistem nasıl işleyebilir?

Tarihsel süreç açısından baktığımızda 1961 Anayasası ile kendi zirvesini gören Türk demokrasisi önce muhtıra ve darbelerle ardından 12 Eylül sonrası Senato’nun kapatılması ve son olarak da 2017 Anayasa Değişikliği Referandumu ile büyük bir gerileme süreci içerisindedir.

Halk nezdinde çok kısa bir zamanda meşruiyetini kaybeden “Başkanlık Sistemi”, önce Trump yönetimindeki Amerika Birleşik Devletleri’nden ardından 2025 yasama yılı açılışında ehlîleştirilmiş muhalefet partileri ile meşruiyet kazanmaya çalışmaktadır.

Demokrasiyi önemli ölçüde yitirdiğimiz bu dönemde ortak ve yaşamsal değerimiz olarak Cumhuriyet kaldı. CHP ve TİP, TBMM çatısı altında önemli bir mücadele verirken bir diğer siyasi partiyi ve genel sekreterini de göz ardı etmemek gerekiyor; TKP ve Kemal Okuyan.

TKP’nin öncülük ettiği Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi, Türkiye genelinde örgütleniyor ve hem fikri hem de eylemsel olarak tutarlı bir duruş sergiliyor. THTM’nin “Cumhuriyetçilerin birliği için ileri” sloganı ile düzenlediği Cumhuriyetçiler Kurultayı’nda Okuyan’ın şu sözleri yankı buldu “Bu ülkenin egemenleri ne yaptıysa; cumhuriyetin değerine; Mustafa Kemal’in devrimciliğine gölge düşüremediler.” Bu kıymetli örgütlenmeye başka bir yazıda geniş yer vermek istiyorum.

Son söz. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem demek işleyişte bir parlamenter sistem olduğunu kabul etmek anlamına gelir. Oysa kuvvetler ayrılığının son bulduğu, tek adamın her şeye karar verdiği bir sistem parlamenter olamaz. TBMM fiilen yasama ve denetleme yetkilerini kaybetmiştir. Bu sebeple ortak çağrı “Parlamenter Demokrasi’ye Dönüş” olmalıdır.

Yorum Yazın

E-posta hesabınız sitede yayımlanmayacaktır. Gerekli alanlar ile işaretlenmişdir.

Facebook Yorum